Nereden çıktı bu havale :(

Aslında arada yazmam gereken pek çok şey var ama biriktirmiştim, şu 3 günlük kaçamak tatilimde hem dinlenecektim hem de ne zamandır biriktirdiğim tüm blog notlarımı toparlayacaktım, uzun uzun İtalya kaçamağımızı anlatacaktım… Ancak 4 numaralı havale bozdu bütün planları, tatil yaptırmadı bize, gece gündüz ateş ölçere yapışık bir halde yaşıyorum hala 🙁

Perşembe günü sabah Alanya’ya geldik analı kızlı, pazara kadar anneanne- dede ile tatil yapacaktık sonra pazar günü kuzuyu onlara teslim edip dönecektim… Günümüz sabahın kör vaktinde başladı, Zeyno’yu sabah 4:30da yataktan uyandırmadan alırım uyuyarak gelir planları tutmadı sabahın 4:30’unda güne başladı kuzu, tabi gün boyu huysuzluk had safhadaydı, yani ben uykusuzluğuna bağlamıştım huysuzluğunu, nereden aklıma gelecekti?
Babam ufak bir rahatsızlık geçirdiği için Cem’de gelmişti yıllar sonra yazlığa, saat 4’te MR için hastaneye gitmeden önce daha saatlerimiz vardı evde, Cem ve Zeyno ile denize gittik, 2013 yılının deniz açılışını yaptık, ama su dalgalıydı, Zeyno suyla baş edemedi suları yutup durdu, ‘acı acı’ diye diye, kızım ağzını kapat diyorum, kapatmıyor, suyu yutuyor, 10-15 dakika ancak yüzebildik sonra çıktık, eve geldik öğlen uykusundan sonra babamın kontrolü için hastaneye gittik,  hastaneden geldikten sonra babam biraz uyumak isteyince Zeyno ses etmesin diye aldım bahçeye indirdim, saat 18:10da bahçede topla oynarken fotoğraf gönderdik babamıza, sonra annem seslendi yemek hazır diye, Zeynoş ayran istedi, ben de koydum kuzuyu arabasına markete gitmeye başladık, yolun yarısında Cem’i gördük eve dönerken, ona laf attık, aldık onu da yanımıza birlikte yürümeye başladık, 150-200 metre ileride marketin önüne geldiğimizde önce Cem fark etti, abla uyuyor mu Zeyno diye, yok be ne uyuması dedim, arabanın önüne bir eğildim, Zeyno gözler havada kilitlenmiş, tepkisiz, bana göre ağız kenarları mordu ama Cem şimdi yok diyor ben dikkatli baktım mor değildi diyor.
Cem bir koşu eve koşup arabayı aldı, ben marketin önünde Zeynoyu kendine getirmek için yan çevirdim vurup duruyorum sırtına, elimi ağzına sokmaya çalışıyorum açmıyor, gözünü bile kırpmıyor, resmen gitti kollarımda, Cem geldi attık arabaya, Alanya’ya merkeze giderken yolun ortasında kendine geldi, bir öksürükten sonra deli gibi ağlamaya başladı, çok dikkat ettim o ana kadar vucudu biraz sıcaktı ama kafasında kesinlikle ateş yoktu, öksürükle ağlamaya başladığında kafası yanmaya başladı, Başkent ÜniverSitesi hastanesine vardık, ateş 39, hemen fitil verip, bizi 15 dakika banyoya soktular, sonra pediatri doktoru Nesrin hanım geldi, pek de kontrol etmedi, madem daha önce 3 kez havale geçirdiniz sizi yatırmak zorundayım dedi, zaten daha ateş 38.5 civarıydı, hastaneden çıkmayı hiç düşünmedik bile, odaya çıktık, doğru damarı bulamadılar tam 3 yerden deldiler kuzuyu, kanı aldılar serumu dayadılar. Gece 2 defa daha 38 civarı ateşlendi, doktorda sabah geldiğinde yine muayene etmeden taburcu edemem sizi dedi. (Gece ateşlenmiş olduğu için) 
İdrar tahlili normal çıkmış, kan değerinde lokosit yüksek yine, ama crp düşük bu sefer. Kan değerinde lokositin yüksek olması bakteriyal bir durumun işareti ama mikrobun ne olduğu bilinmiyor tabi, bu sebeple antibiyotik başladılar, her derdimizde yanımızda olan süper doktorumuz Zekai bey yine an ve an takip etti bizi, her telefonuma crap verdi, her sorumu yanıtladı. 
Gündüz aslında gayet iyi gidiyordu ama saat 3 civarında yine ateş bastı kuzuyu, Nesrin hanım 4 gibi geldiğinde bu sefer kontrol etti Zeyno’yu ve boğazında kırmızılık var biraz dedi yani üst solunum yolları olabilirmiş ama olmayabilirmişte, ama lokosit yüksek olduğu için kesinlikle antibiyotik kullanması gerekiyormuş. Zeyno kolunda serumla 24 saat dayanabildi, zırıl zırıl ağlayıp durdu, ben de insiyatif alıp, biraz da Zekai beye güvenip kendi isteğimizle çıkıyoruz hastaneden dedim, ve 8 civarında taburcu olduk.
Zeyno sorunsuz bir gece ve bugün tamamen sorunsuz bir gün geçirdi, hiçbirşey anlamadık, resmen tüm aile şoktayız… Ne oldu, nasıl oldu, neden oldu anlamıyoruz… Hem buradaki doktoru, hem Zekaibey, hem de babamı kontrol eden norolog Aynur hanım da bir çocuk norologuna tekrar görünmemizi ve artık havale önleyici ilaçlara başlamamız gerektiğini söyledi, biz bu ilaç mevzuuunu daha önce de konuşmuş ve o kadar ciddi birşey olabileceğini kabul etmemiştik, ama şimdi doktorların hepsi geçirdiği havalelerin havale önleyici ilaç kullanmaktan çok daha zararlı olduğunu söyledi, şimdi işim gücüm tek konumuz bu olacak, offff Allah’ım isyan etmek istemiyorum, sen şifası olmayan dert verme diyorum ama bu iş nerden çıktı niye bizi buldu hiç anlamıyorum, ne güzel havale defterini kapattık artık diye seviniyorduk ama sinsi canavar 5 ay sonra bir yaz günü geldi buldu bizi 🙁
Print Friendly, PDF & Email
Written By
More from acemianne

Tv zaiyatı

Zeyno, evimizde çok da fazla kullanılmayan 42 inch lcd’nin üzerinde sanatsal bir...
Read More

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir