Geçen sene Ekim ayıydı… Buraya gelişimizin üzerinden 2 ay geçmişti, çocuklar için okul sonrası özellikle Almanca’ya maruz kalacakları aktiviteler arıyordum. Okuldan bir arkadaşlarımız Cumartesi sabahları buz hokeyine götürdüklerini söyleyince, bende yazdım onlara… Yerimiz var, buyrun deneme dersine gelin dediler…
Biz gitmeden bir hafta önce Can’ı alıp, buz pistine götürdük, Hong Kong’da birkaç ders almıştı ama buzun üzerinde durabildiğinden bile emin değildik… Nitekim pek de duramadığını gördük 🙂
Yine de alıp götürdük Cumartesi günü, Can derse katıldı, 2 saat boyunca bir hocayla 1:1 ayakta durmayı öğrendi, sonraki hafta verdiler eline hokey sopasını, diğer çocukların peşinde Pack dedikleri siyah yuvarlak topu takip edip ona sopasıyla dokunmaya çalıştı… Yakalamacılık oynayıp, sopayla pack’a vurmaya çalışırken, birden bire kayabilmeye başladı…. Detaya takılmayıp, sonuca odaklandı… Sonuçta nasıl kaydığının bir önemi yoktu, pack’ı yakala ve karşı kaleye gol at, amaç buydu… 1 ay içerisinde Can, kendi grubunda Eylül’de başlayan arkadaşlarını yakalamıştı. Sonra onu bir üst gruba aldılar…
Can ve Zeynep kesinlikle çok farklı birbirinden, Zeynep asla yarışmayı sevmiyor, kaybedebileceğini düşünüyorsa, oyuna girmiyor. Oysaki Can rekabet için doğmuş. Yenileceğini bile bile gözünü karartıp giriyor oyuna… Bir üst gruba çıkınca da aynen böyle oldu. Kendisinden çok daha iyi oynayan çocuklarla olmak onu hırslandırdı….
Buz antrenmanları bitince, saha hokeyi denilen başka bir hokeye başladı. Haftanın 3 günü yılmadan yaptı…. ve sonunda hokey okuluna götürdüğümüz klupte U9 (Under9) yani 9 yaş altı grubuna davet edildi…
Haftanın 3 günü antrenman, üstüne neredeyse her haftasonu erken saatte bir maçı var.
30 Ağustos günü ilk şehir dışı turnuvasına Luzern’e gittik… 6 kişilik turnuvada 4. Oldular… Biz Can’ı oynatmazlar herhalde, yedek klübesinde bekler diyorduk ama asıl takımla çıktı sahaya.
Gelelim oyunun kurallarına: Turnuvalarda ki hokey maçlarında 2 veya 4 set yapılıyor, her bir set 12 dakikadan oluşuyor. Her takımın 3 gruba ayrılmış 4’er kişiden oluşan 12 oyuncusu var.
4 oyuncu sahaya çıkıyor, 1 dakika oynuyor, sonra zil çalıyor, diğer 4 kişi sahaya çıkıp, 1 dakika oynuyor, sonra zil çalıyor en son 4 kişi çıkıyor ve bu şekilde 12 dakika boyunca her bir oyuncu saha da toplam 4 dakika kalmış oluyor. Oyun aşırı hızlı ve sert geçiyor. 1 dakika içinde her bir kaleye en az 3-4 atak gerçekleştirilebiliyor. Can ilk turnuvasında her biri 4 setten, toplam 3 ayrı maç yaptı. Toplam 48 dakika sahada pack peşindeydi. Golu olmadı ama hata da yapmadı, hatta birkaç kere iyi savunma yapıp golu engelledi. Pas diye bağırmaktan sesi kısıldı 🙂
Aceleci oğlum…
Dünyaya gelmek için 40 hafta bekleyemeyenim…
Tam kendine göre bir spor buldun gibime geliyor… Hayat bize neler getirir
bilinmez, ama ben kırılabilecek dişlerin için şimdiden bir diş sigortası yaptırsam iyi olacak sanırım 🙂
