Kaçan bakıcının ardından

Nasıl yazmalı, nereden başlamalı bilemiyorum…

Hong Kong’a geldiğimiz ilk ay Ağustos ayında olmamıza rağmen her gün yağan yağmur mu desem, ingilizce konuşamadığı için bir dakika eteklerimden ayrılmayan çocuklar mı desem, Zeynep ve Can’ okul bulma konusunda her gün onlarca okula ziyarete gitmem mi desem, Hong Kong kazan ben kepçe sokak sokak ev aramam mı desem, 3 yılın ardından bakıcısız hayatta kalma mücadelesi mi desem bilemiyorum, resmen bunalımın dibine vurmuştum…

Önce okulu hallettik, o arada evi bulduk…

Bakıcı bulmak için bir çok ajansla görüşüp , sosyal medya aracılığıyla pek çok adayla buluştum… En sonunda Gina çıktı karşıma, 2 yıldır yanında çalıştığı Çinli aile İngilizce konuşmadığı için ayrılmak istiyordu… Hong Kong’da herşey düzen üzerine… Gittik işlemlerini yaptık… Göç idaresi sözleşmesi bittikten sonra 1 ay bekletti bizi ve yeni çalışma vizesini verdi… Türkiye’de olsa aman canım ne var gelsin başlasın dersin… Ama burada gözümüz yemedi… 1 ay daha bekledik bakıcımız olmadan…

Gina geldi… O bize, biz Hong Kong’a alıştık… Pazar günleri izne gidiyordu, akşamları İlker neredeyse davul zurnayla karşılayacak haldeydi Gina’mızı… Geldi gözümün nuru diye… Benden iyi Türk yemeği yapar olmuştu… Arada İlker’e mısır patlatmak istediğimde canım sen dur Gina yapsın, o daha güzel yapıyor diyordu… Bize gelen arkadaşlarımız da aşırı rahat ediyordu, çünkü 10 kaplan gücündeki  Gina’mız tüm çocukları toplayıp aşağı çocuk oyun alanına götürüyordu, biz de büyükler rahat rahat şarabımızı içip oturuyorduk…

Gina ve çocukları Hong Kong’da bırakıp aynı zamanda iş seyahatine gitmek zorunda olduğumuz gecelerimiz bile oldu… Normalde beni saat 8:30’dan önce uyumamak için kanırtan çocuklar, bizim evde olmadığımız akşamlar Gina ile 8’de uyudular…

1.5 yıl mutlu mesut yaşadık…

Bu sene kendimiz Aralık ayında Avustralya’ya gitmeye karar verince, Gina’da gitsin ailesini görsün diye ona Filipinlere bilet aldık… Biz 15 Aralık’da gittik, onun bileti de 17 Aralık’dı.

17 Aralık’ta evden temelli çıkmış meğerse Gina, yenı yılın ilk günü Avustralya’dan bir döndük, kapı duvar… Evi derlemiş toplamış, pırıl pırıl yapmış, yıkanmamış bir tane çamaşır bırakmamış… Çocukların gece giyecekleri pijamalarına kadar hazırlamış ve çekip gitmiş hayatımızdan… Bir not bile bırakmadan… Biz onu ailemizden biri gibi görüyorken, o ufacık bir mesajı bile çok görmüş bize…

Avustralya’dan dönüşümüz önce polise gidip dilekçe vermekle başladı… Evden birşey çalındı mı onu bile bilmiyorduk… 2 gün evi didikledik herşey yerinde mi diye… Polis tutanağını tutturduk… Sonra göç idaresine gidip, sözleşmesini fesh ettik, birşey olursa işveren olarak ben sorumluluk almak istemiyorum diye… İlker’e 3 gün sonra annem hasta dönemiyorum diye bir mesaj attı,  başka arkadaşlarına ise üniversiteye kaydoldum demiş… Doğrusu ne hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz herhalde… Artık bir önemi var mı, o da yok…

1 aydır en az 50 bakıcıyla telefonda görüşüp 20 bakıcıyla yüz yüze görüştük… İşlemler hızlı olsun diye bu sefer ajansla çalışalım dedik… Yanyan adında bir kızla anlaştık, işlemlerini yaptık, ajans evraklarını hazırladı, götürdü filipinler konsolosluğuna verdi,  o gün sabah kız mesaj atıp ülkeme dönmeye karar verdim gelmiyorum size dedi… Başa sardık yeniden bakıcı aradık… Sonra yan sitemizde 2 yıldır Çinli bir ailenin yanında çalışan Gemmabel ile tanıştık… Tam 1 ay sonra bugün yeni bakıcımız işe başladı…

Zeynep çok heyecanlı, yeni oyun ablam geldi diye… Akşam boyu oyuncaklarını tek tek gösterdi. Sevdiği bebekler üzerine konuştular… Akşam yatağına yatırdım, dua ederken ağzından şöyle bir cümle döküldü… Allahım, Gemmabel’de Gina gibi ülkesine gitmek zorunda kalmasın, amin 🙂 Bu cümlenin üzerine diyecek birşey yok valla, AMİN…

Bu poz Ekım ayı  başında çekilmişti… Haftaarası bir gün biz çalışıyorduk… Discovery Bay’de iş çıkışı bir pikniğe gidecektik… Gina tüm piknik malzemelerini hazırlayıp, 2 tane çocuğu da yanına alıp bu halde metroyla discovery bay’e gelmişti… Gina 10 kaplan gücündeydi derken gerçekten 10 kaplan gücündeydi :)))

Print Friendly, PDF & Email
Written By
More from acemianne

İpek bebeği beklerken…

Bu zamana kadar katıldığım kesinlikle ama kesinlikle en iyi hazırlanılmış “baby shower”...
Read More

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir