Tek çocuklu hayat, ohhh ne rahat :)

Gecen haftasonu tek çocuğumuz vardı… Zeynep önce Amerika’dan yeni Hong Kong’a gelen arkadaşımız Dilek’in kızı Leyla’dan, sonrada sevgili Belgin’in kızı Mira’dan oyun için davet…

Sarı koltuk

Bu sarı koltuk Bellona’dan… Zeynep’in 1. yaş günü hediyesi, kıymetlimiz Duygu teyzesinden… İlk gördüğümde şaşırmadım değil, o zaman Ayazağa’daki evimizdeydik… Dolap ve yataktan sonra…

Filipino elinden lahana sarma

Gina bizim Hong Kong’daki yardımcımız… Kızcağız gencecik yaşında 2 kardeşini okutabilmek için Filipinlerden çıkmış 2 yıl Çinli bir ailenin yanında 1 kelime ingilizce konuşmadan…

Duamız…

Aslında söylenecek çok bir söz yok… Biz her akşam kitap okuduktan sonra aynı duayı tekrarlıyoruz… Ben dua kısa olsun sonunu hızlandırıyorum…. Sevdiceklerimizi isim isim…

Muhasebeci kızım, ütücü oğlum

Mutfak oyuncaklarıyla oynamak en büyük favorimiz… Anası kılıklı mutfağa düşkün çocuklarım, mutfakçılık oyununda beni doyurup duruyorlar… Yumurtalı üzüm, havuçlu mısır gibi favori yiyeceklerimiz oluyor….

Ilk dişi sallanıyor

Diş işi tamamen genetik… Bazı çocukların 3 veya 6 aylıkken ilk dişleri patlıyor, Zeynep ise ilk dişini 11 aylıkken patlattı… Sonra peşpeşe geldi hepsi……

Zor sorularla başım belada

Çocuklarımla cinsellik konuşmak şu hayattaki en zor konulardan biri benim için… Biri kız biri erken olunca, insan ayarı da tam bilemiyor… Zeynep tuvaletteyken Can…

Ilk kütüphane kartımız

Çocuklarım ne olsun inanın bilmiyorum, ama bildiğim birşey var ki, okur yazar olsun… Hem Zeynep hem Can daha anne karnındayken benim sıkıcı mevzuat dergilerimi…