Cuma günü Zeynep’in ilk ara değerlendirme karnesini aldık…
Öncelikle güzel haber, sınıf öğretmeni beni sınıf anneliğine terfi ettirmiş… Artık resmi “claas mom” olma ünvanına sahibim… Bu beni çok duygulandırdı ve yıllar yıllar öncesine götürdü… Ben ve İlker, Sarar ilk öğretim okulunda 63 kişilik sınıfta okuduk… Sınıfımızın bir sınıf annesi vardı. Servet teyzemiz… Çok havalı birşeydi sınıf annesi kızı olmak 🙂
Şimdi hayat kolay tabi, teknoloji çağında bir whatsapp mesajıyla öğretmenin söylemeyi unuttuğu bir şeyi tüm sınıfa duyurabiliyorsun ama zamanında nasıl uğraşıyordu acaba Servet teyze 63 tane öğrencinin annesiyle 🙂
Sınıf öğretmenimiz beni ve Tayland’lı arkadaşım Poppy’i sınıf annesi seçmiş. Poppy benimle dalga geçiyor, EY’da partner promotion’u aldın say kendini diye 🙂 Valla terfi ettim resmen, çok heyecanlıyım 🙂
Gel gelelim ara değerlendirme raporuna…
Her ne kadar İngilizcesi 4 üzerinden 2 seviyesinde olsa da, müzik ve resim de tam puanı almış 🙂
İngilizcesinin 4 üzerinden 2 olması bence biraz da bizim hatamız yüzünden… Çünkü biz hep eski alışkanlıklarımızla çocuk hızlı hızlı okumayı söksün, biran önce akıcı bir şekilde okumayı öğrensin istiyorduk… Yani hızlı okumanın önemli olduğunu düşünüyorduk… Meğer o istenilenlerden sadece birisiymiş ve en önemsiz olanıymış… Oysaki bizden belki de hergün akşam sadece 1 sayfa kitap okumamızı ama onu da özümseyerek okumamızı istiyorlarmış…
Önemli olan o 1 sayfayı uzun uzun okumamız, her kelimenin anlamını bilmemiz… Kelimeyi başka cümleler için yeniden kullanmamız… Resimli bir kitapsa okuduğumuz resimde neler gördüğümüzü anlatmasını istememiz ve eğer ilk defa okuduğu kitapsa bir sonraki sayfada ne olabileceğini tahmin etmesini sağlamamız veya daha önce okuduğu bir kitapsa bu sefer bu kitabı okuduğunda yeni birşeyi fark edip fark etmediğini sormamız gerekiyormuş…
Bütün bunları üst üste koyduğumuzda Zeynep şuanda yandaki tabloda henüz D seviyesindeymiş ve bu sene sonunda hedef G seviyelerine gelmemiz hedefimizmiş.
Resim öğretmeni de çok güzel şeyler söyledi.. Kesinlikle resme karşı sınıfının ortalamasının üstünde bir performansı olduğunu düşünüyor. Şuanda portre çalışıyorlarmış (evet evet yanlış duymadınız, sadece 6 yaşındalar ve portre çalışıyorlar) ve Zeynep karikatür tarzında çok iyiymiş.
En güzel yorumları ise kesinlikle müzik öğretmeninden aldım. Zaten geçen günde müzik öğretmeni özel bir tebrik maili göndermişti…
Sınıf öğretmeni kesinlikle müziğe aşırı ilgisi olduğunu ve çok hassas bir kulağı olduğunu düşünüyor.
Geçen gün sınıflarında piyanoda nota ile bir çalışma yapıyorlarmış. Zeynep öğretmenini şarkıyı çalarken bir kere dinlemiş.
Sonra öğretmen, notaya basmaya başlamış ve çocuklarda müzik defterlerine öğretmenin çaldığı notayı yazmaya başlamışlar.
Pek çok çocuk hatalı notalar bile yazmış…
Zeynep hatalı hiçbir nota yazmadığı gibi, öğretmen daha şarkıyı bitirmeden (ilk kereden duyup hatırladığı şekliyle) notaları tamamen doğru bir şekilde kağıda kendi kendine yazmış. Öğretmeni nasıl yaptığını sorunca da, ilk seferinde dinleyip aklıma yazdım demiş.
Sınıf öğretmeni bunu kesinlikle beklemediğini ve bunu 3. sınıf çocuklarının bile henüz yapamıyor olduklarını söyledi. Bu konuyu okul müdürüne aktarmış ve Zeynep gibi yeteneği olduğunu düşündüğü birkaç çocukla okul sonrası (aileler de izin verirse) çalışmak istediğini söylemiş. Ama okul müdürü bunu bir düşünelim, diğer velileri de küstürmeden nasıl bir şey bulabiliriz bir bakalım demiş.
Valla ne bende ne babasında bir müzik kulağı yok, Alper amcasına çekmiş kesin bu çocuk…
