Tosun 2 yaşına gireli 1 ayı geçti, ama önce ramazan,sonra tatiller, sonra Zeynoşun doğumgünü derken, Efe’nin kutlaması 31 Ağustos’a kaldı… Dudu teyze, gezdi dolaştı, en güzel yeri seçti kutlamalar için, Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, ama kızcağız ne bilsin, 31 Ağustos günü, sağnak şeklinde yağmur yağacağını, Allah’tan çardak vardı da, tamamen iptal etmedik doğumgününü, iç mekana taşıdık…
Sevgili oğlum Efe, hamileliğim 8. ayında, apar topar gelmeye karar verdiğin gün, az daha panikten ben de doğuruyordum… Boğaz köprüsünün üzerinde aldık doğduğun haberini, yetişemedik bile aceleciliğin yüzünden doğumuna…
“Herkes beni seviyor, ben de Zeynep’i”, t-shirtünle Zeyno’nun doğduğu gün keşfettin gönlünü… 1 numaralı damat listesine yazdırdın adını…
İyi ki doğdun “aggummm Efe”, iyi ki dudu ve altan’ın oğlu, bizim de paşamız oldun 🙂
Uzun arayışlardan sonra Efe’ye çok bağırmayan bir uzaktan kumandalı araba buldum, ama yine de ilk deneme başarısız oldu 🙁 , kutusundan çıkan arabayı Efe, içeri içeri çığlıkları ile geri kutusuna sokturdu 🙁
Efe’den sonra pasta üfleme sırası, Bora ve Zeyno’ya geldi tabi 🙂 mumlar tekrar yakıldı, pasta tükürükler içinde bırakılana kadar üflendi 🙂
İçerisi dar geldi kuzulara, kendilerini bahçeye attılar yine…
Günün sürprizi Cem dayı oldu…
içeride bir poz çektirmeyi akıl edemediğimizi fark edince arabaya giderken çektirelim dedik, o koca bahçede arkamızda bu koca binaların görülebileceği tek yer burasıydı galiba 🙂