Barselona’dan bildirmeye devam…

Eylül 2010’da geldiğimde aşık olduğum şehir Barselonaaaaa, yıllar sonra yine beraberiz ama bu sefer sadece Cucu değil, Zeyno’nun annesi Cucu’yum artık:))…. Sitges’de eğitim bitti, trene bindim 50 dakika sonra Estacio de Franca’ya verdim( satte 4 tren varmış, burası özellikle yaz aylarında Barselona’ya gelenlerin denize girmek için gidebilecekleri bir yer bence) hem de 3,80 euro’ya…bagajımı koyabileceğim bir yer hayal etmiştim ama olmadı ama çıkar çıkmaz gördüğüm ilk eli yüzü düzgün otele girip, tüm sevimliliğimle birkaç saat valizimi koymam mümkün mü diye sordum, akdeniz insanı işte iki mırın kırın etti sonra tabi ki dedi:))

Şansıma hava yağmurluydu, önce meramagnum alış veriş merkezine sığındım ama sonra yağmurun durması ile kendimi çok özlediğim la rambla’ya attım, görmeyeli neredeyse her dükkan hediyelik eşya dükkanı olmuş, yürüdüm yürüdüm ve pazar yerine yani meşhur la boqueria’ya geldim, akşam pazarı indirimi vardı, gündüz 1,5 euroya sattıkları taze sıkılmış meyve sularını 1 euroya satmaya başlamışlardı hem de 1 alana 1 bedava opsiyonu ile :)) hem uzakdoğuda keşfettiğim lycee meyveli hem de çilek muz karışımını aldım, tek kelimeyle muhteşemdi…

Görmeyeli epey tekinsiz bir yer olmuş barselona, o yüzden çok dikkatli olmaya çalıştım gezerken, resmen aval turistleri avlıyorlar…

Saat 7:30da Irmak’la buluşacaktık, bu yüzden catalunya meydanından geri estacio de francaya doğru yürümeye başladım, ama bu sefer biraz da kendime güvenle ana yoldan değil ara sokaklardan giderek, ulaştım istasyona… Barselonata’daki süper sevimli ara sokaktaki evimize geldik, klasik Avrupa evi 33m2 ama herşeyi var :))) yine biz Türkler bu ev meselesini çok mu abartıyoruz acaba diye geçirmedim içimden değil…

El born’da süper sevimli organik ürünler yapan bir cafeye gittik. 3 gündür balık yemekten gına geldi bana, bugün sebze yemeklerinin dibine vurduk…ıspanaklı catalan böreği, patlıcanlı bir yemek ve elma içinde kıymalı bir yemek gerçekten süper ötesiydi, tekrar gidilecekler listemde duruyor…

Biraz da hava güzel olsa başka birşey istemem…kuzuyu getirmeden bir tatil hiç içime sinmiyordu ama yok bu havada onu buraya getirmek hele bir de sokaklarda sabahlardan akşamlara onu gezdirmek mümkün olmayacaktı,,,

Bebitolar 4 yaşına kadar olan kısa ayrılıkları hatırlamıyorlarmış :)) artık bilimsel yayınların yalancısıyım… Zeynocum kusura bakma annecim, seni canlarından çok seven insanların yanında olduğunu bilerek birkaç gün hayata mola vermek gerçekten şu aralar en ihtiyacım olan şey, yoksa kontak atmak üzere :)) umarım sen bu kısa ayrılığımızı hiç hatırlamazsın, bende bu vicdan azabıyla sana muhtemelen bir koca valiz eşya yaparak dönerim Barselona’dan 🙂

ps:Yarın Thy grev yapıyor, bakalım İlker’le kaçta kavuşacağız…

Print Friendly, PDF & Email
Written By
More from acemianne

Etek giyilecekmiş :)

Okulda Itır hep etek/elbise giyiyormuş, dün de kankası Esma kırmızı bir elbise...
Read More

1 Comment

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir