Can’ımdan Can koparan…

Annelik…

Bir delilik…

Kendini unutmaca…

Kimliğini bırakmaca…

O gülüyorsa gülmece…

O ağlıyorsa kahrolmaca…

Onun canı bir acıyınca, seninkinden kopmaca…

Ona birşey olunca, dünya ayaklarının altından kaymaca….

Eyyy cancağızım rahmetli anneannem, ne haklıymışsın sen, koca adamı kocatmaz, çocuk kocatır derken… O kadar iyi, o kadar derinden hissediyorum ki bazen… Kocuyorum yavaş yavaş, ama bazen de birden bire çok hızlı… Aynı bu pazar olduğu gibi…

Aslında ne kadar da normal başlamıştı herşey… Zeynoya çalışma masası bakmak için Ikea’ya gitmiştik… Can ise yataklar arası uzun atlama şampiyonası yaptı kendi kendine… Kaşla göz arasında ne olduğunu anlamadık, kendini çakılmış yerde buldu…

Hemen ilk yardım ekibi geldi… Gelirken zaten ambulansı aramışlar… Ama Hong Kong’da hastane işleri o kadar kötü ve zor ki… Zeynonun bir tane sınıf arkadaşı var, annesi doktor, hemen onu aradım… Ambulans geldi, bizi hastaneye götürmek istiyor ne yapayım dedim. Fotoğraflarını gönderdim. 1-2 dikiş gerekebilir dedi. Ambulans sizi özel hastaneye götüremez, sadece devlet hastanesine götürebilir deyip, en yakın hastanenin adını verdi, sonra da acil servis için bekleme sırasına baktı, ortalama 4-5 saat beklemeniz gerekebilir dedi. Bunlar resmen delirmiş… O kadar nasıl tutayım ben bu çocuğu dedim. Temiz tutabileceğinden eminsen ve eğer bu gece sürekli kontrol edebilirim diyorsan bence de götürme dedi. Bana ne yapmam gerektiğini anlattı, ambulanstan istemem gereken temizleyici malzemeleri söyledi. Ambulans görevlisi bize onları verdi, biz de çıkıp eve geldik… Gece boyu Can’ı 2 saatte bir defa uyandırıp adını sordum, geri yatırdım… Gece boyu uyanıp, normal nefes alıyor mu diye kontrol etmekten kafayı yedim…

Bu haftasonu Can’ımdan Can kopardın Can, alacağın olsun valla ne diyim ben sana…

Dün Ikea 2 kere telefon açıp Can’ın durumunu sordu… Gerçekten helal olsun, hem müdahaleleri için, hem organizasyon yapıp ambulansı hemen aradıkları için, hem de dün takip ettikleri için…

Ey sevgilim, sevdiceğim, yerinde duramaz, içi içine sığamaz oğlum… 4 yaşındasın ve şuanda 3 izin var… 2 yaşında bizim yatakta zıplayıp dururken yatağın kenarındaki komodine çarpıp kırdığın ön dişin, 3 yaşında havuza atlarken yere çakılıp iz yaptığın burnun, 4 yaşında patlattığın göz kenarın… Hepsi uzun atlama denemelerin esnasında oluyor hatırlatırım annecim…

 

Print Friendly, PDF & Email
Written By
More from acemianne

Kuzu ile ilk ayrilik :(

Bu satirlari egitim icin geldigim Viyana’da ki otel odasindan yaziyorum,? canim kizim...
Read More

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir