2.5 yasinda en nihayet konusmaya karar veren Can

İki numaraların kaderi bu. Kendi çocuğunuzu başkalarının çocuklarıyla kıyaslamamaya çalışsanız bile, kendi çocuklarınızı mutlaka kendi içinde kıyaslıyorsunuz…
Can, Zeynep’den daha çok yedi…
Can, Zeynep gibi ipad izlemiyor…
Can, Zeynep’den iyi scooter’a biniyor…

Zeynep çok erken yürüdü, çok erken konuştu… ayağıma kabuk geldi dediğinde daha 2 yaşında değildi… 1 yaş civarı 2 kelimeli cümleler bizim için çok normaldi.

Can, 1 yaşına konuşamadan girdi. 2 yaşına geldiğinde daha anne demiyordu, kelime dağarcığı baba, dede, mama’dan ibaretti.

Sonra HK’a geldik. Çocuğun hayatı iyice karıştı. 
Evde Filipinli bir bakıcı…
Okulda saf İngiliz aksanlı, has İngiliz bir öğretmen ve Çinli bir yardımcı öğretmen…
Evde annenin Türkçe konuşma çabaları…
Aylarca ses çıkmadı, ‘raising bilingual kids’ adında bir kitap okudum, yani çok dilli çocuk yetiştirmek, yapmamız gereken şey kesinkikle sakin olmakmış. Kesinlikle kafasında bir sıralama yapacak ve geç de olsa konuşacakmış.
Zaten 2 yaşında, Zekai dedemize kontrole gittiğimizde Zekai dedemizde önemli olan konuşmaması değil, duyup duymaması değil. Sağır/dilsiz dediğimiz konu, sağır olduğu için duyamayan ve bu sebeple öğrenilemeyen dilmiş. Eğer çocuk sağır değilse korkmaya gerek yok dedi. Ve evet Can konuşmuyordu, ama kesinlikle denilen herşeyi anlıyordu, hatta ona görev adamı diyorduk( git odandan şunu getir, şunu şuraya koy, yere otur çorabını çıkar, top nerede bana göster gibi)
Sonunda beklenen günler gelmeye başladı, yılbaşından beri (2.5 yaş itibariyle) Can’ın çenesi açılmaya başladı, çok ama çok tatlı konuşuyor.
Ve daha da önemlisi Türkçe sorunca Türkçe, İngilizce sorunca İngilizce cevap veriyor 🙂

Print Friendly, PDF & Email
Written By
More from acemianne

abla kitabı baldan tatlıdır

başkasının malı hep tatlı olur zaten… hem Can’ın hem Zeynep’in odasında kocaman...
Read More

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir