Korku ne demekmiş ben anladım

18 Ekim 2012, persembe günü tarihe unutulmayacak harflerle yazılacak bir gün oldu bizim için.

Zeynep havale nöbeti geçirdi, ben kendimden geçtim, kendimi kaybettim.

Hala ispatlayamamış olsam da bana göre sebebi bir gün önce vurulduğumuz 14. Ay aşısı, ama doktorunuz Çiğdem hanım kesinlikle aşıdan değil, ortada havaleye sebep olan bir vurüs var diyor.

Carsamba günü akşam aşımızı olup geldik eve mutlu mesut, Zeyno tam 1 kg almış ve 9800 gr olmuş, ayrıca da 2,5 cm uzayarak, 76,5 cm’e gelmiş, doktorumuz Vitagil şurubun ve balık yağının işe yaradığını söyledi, ama ben son 2 ayda üzerine çok daha fazla düşmemiz ve öğünlerini ve uyku konusunda düzeni ne olursa olsun korumaya çalışmamızın faydası olduğuna inanıyorum( malum Zeyno 1 yaşına ayının biraz gerisinde girmişti ve bu sebeple 2 aydır besiye çektik kuzuyu)

Neyse mutlu mesut geldik eve, geceyi 37-37,5 arası ateşle ama sürekli uyuyarak geçirdi Zeyno, ben de uyandırip calpol felan vermedim, sadece takip ettim. Sabah Zeyno aşırı derecede ishal olmuş bir şekilde bir kaka yaptı ama banyo halısı felan battı o kadar beter bir ishaldi, tam evden çıkarken ateşi 37,2 idi, aman kalın giydirmeyin, beni haberdar edin uyarıları ile evden ayrılıp taksiye bindim, daha 5 dakika olmadan telefonum çaldı hemen eve gelin çığlıklarıyla , nasıl döndüm nasil eve vardım hatırlamıyorum, aklımda ne oldu acabalarıyla,,, eve vardığımda Zeyno’ yu teyzesinin kollarında baygın halde görünce şoka girdim, taksiye attığımız gibi acıbadem maslak yoluna düştük, önce hastanenin acilini sonra doktorumuzu arıyarak, tabi buarada takside yol bitmiyor, sabah saatinde trafik çıldırtıyor, insanlar 2 dakika erken işe gitmek pahasına 4’lüleri yanan avaz avaz korna çalan taksiye yol vermiyor, ben ise Zeyno’ yu uyanması için resmen sarsıyorum, kilit olmuş dişlerinin arasına parmağımı sokup ona hava aldırmaya çalışıyorum, hastaneye varmamızla Zeyno şok içinde ayılıp zangır zangır titremeye başladı ve ağlama krizine girdi, doktorumuz nöbet geçirdiğini söyledi, bir sürü testler tahlillerden sonra sonuçlar temiz çıktı, doktorumuz eğer bu virütik birşey ise bir daha olmayacak zaten dedi,yok eğer virütik değil ise o zaman tekrarlayabilirmiş, bize diazem desitin adında bir fitil temin ettiler (yeşil reçete ile satılıyormuş) bunu yanınızdan ayırmayın dedi, eğer tekrar eder ise hastaneye gelene kadar bu fitili sıkacakmışız.

Buarada bakıcımız N. hanım Zeyno evde nöbet geçirmeye başladığı anda geriye kaçan dilini çekmiş ve kafasını buz gibi soğuk suyun altına sokmuş, bu müdahele şekli çok doğruymuş ve Zeyno’nun nöbetten erken çıkmasını sağlamış( zeyno sadece yarım saat nöbet halinde kaldı, normalde birkac saat veya birkac gün süren nöbetler olurmuş)
Üstelik Zeyno tam olarak emin olamamakla birlikte düşük ateşle nöbet geçirmiş durumda, yani ben evden çıkarken 37,2 idi, hastaneye ilk vardığımızda da 37,6 gösteriyoru, eğer şoka girdiği ilk an tavan yapmadı ise Zeyno düşük ateşle havale geçirmiş oluyor.

Sebebi ne olursa olsun, ben ömrümde bu kadar aciz kaldığım, bu jadar korktuğum bir an daga hatırlamıyorum. Allah’ım ben 30 yıl boyunca meğer hiçbirşeyden korkmamışım, aklımı yitiriyordum Zeyno kollarımda baygın halde yatarken…

Çok ama çok büyük bir korku atlattık, kuzuyu 14 ay hiç hasta etmedik derken, komaya girdi çocuğum, ileride anlatacak kötü bir anı bıraktı bize…

Neyse geldi geçti inşallah diyelim, bir daha hem benim kuzum hem hiçbir kuzu havale geçirmesin diye dua edelim…

Ps: doktorumuz 15 gun once bir bebegin daha aynen bu sekilde nobet gecirdigini soyledi, bir gun once azıcık ateş, arkasından ishal ve sonra havale. Ortada bir virüs var bence dedi, o virüsten, ben ise hala aşıdan olduğunu düşünerek bu anıyı bir daha hatırlamamak üzere tarihe yazdık.

Print Friendly, PDF & Email
Written By
More from acemianne

Caca Çin yemekleriyle barışacak bu sefer…

Ağustos ayında buraya ilk taşındığımızda yanımızda olan tüm kahrımızı çeken Caca tabi...
Read More

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir